NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
حَدَّثَنَا عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ أَبِي
الْمَوَالِ عَنْ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ أَبِي
عَمْرَةَ
الْأَنْصَارِيِّ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ
قَالَ
سَمِعْتُ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ يَقُولُ
خَيْرُ
الْمَجَالِسِ
أَوْسَعُهَا قَالَ
أَبُو دَاوُد
هُوَ عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ عَمْرِو
بْنِ أَبِي
عَمْرَةَ
الْأَنْصَارِيُّ
Ebu Said el Hudri'den
(rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.v.), şöyle buyurmuştur:
"Meclislerin en
hayırlı olanı (oturanlara nisbetle) en geniş olanıdır."
İzah:
Ebu Davud der ki:
(Senedde geçen Abdurrahman b. Ebi Amra el-Ensari'den maksat), Abdurrahman İbn
Amr İbn Ebi Amra el-Ensarî'dir.
Hadis-i şerifte, içinde
bulunan kişilerin sayısına nisbetle daha geniş olan meclislerin, daha dar olan
meclislerden daha hayırlı olduğu ifade edilmekte ve meclislerin geniş tutulması
tavsiye edilmektedir.
Çünkü, dar ve sıkışık
meclislerde kişiler birbirlerini ellerinde olmayarak sıkıştırıp, rahatsız
ederler ya da birbirlerinden rahatsız olurlar. Her iki halde de gönül
kırgınlığına sebep olurlar.
Geniş meclislerde ise
sıkışık değil, ferahlık ve huzur vardır.